O beni sevseydi.
Ona bakmaya doyamazdım ben.
İçimin ülpertisi , tüylerimin başkaldırısı ,
En güçlü antidepresandan daha kuvvetli yatıştırıcı bakışları,
Dünyanın en kibirli adamını salağa çeviren bakışlarından ,
Başımı çeviripte ;bakamazdım en güzel harama bile .
O bana aşık olsa ,
Yanlışlıkla olsa bile üzemezdim onu .
Ellerim tenine ateşe dokunur gibi dokunurdu
Ve ateşten korktuğum kadar korkardım onu incitmekten.
O bana gel dese ,
Koşarak giderdim ona .
Git dese bile gitmezdim kapısından .
Dövse vurduğu yerlerdeki güllerimi sayardım.
Bana bağırsa haklısın derdim haksız olsa bile.
O beni istese,
Ben başka bir şey istemezdim.
Hastalansa canım onunkinden çok yanardı.
Üşüse ateş olur yanardım ısınsın diye.
O beklememi isteseydi,
Kök salmış bir çınarcasına beklerdim bekle dediği yerde.
Ama hiç bir şey istemedi ve sevmedi.
Kalakaldım güz vurmuş yapraklar gibi.
Ben ;döküldüm, sarardım, düştüm.
O arkasına bile bakmadan gidiverdi.
5 Ocak 2018 Cuma
14 Aralık 2017 Perşembe
BİR YERLERDE BİR ÇOCUK
Bir çocuk ağlıyor bir yerlerde duyuyorum.
Bilmem hangi bomba patladı dibinde.
Belki göz yaşını silecek bir annesi, babası kalmadı;
Ama içli içli ağlayışını ben hissediyorum.
Bir vaveyla koparıyor başka bir çocuk.
Parçalıyor bütün örs,üzengi ve çekiçleri.
Sızlatıyor henüz kararmamış tüm kalpleri.
Yakıyor çaresizlik ateşi tüm ciğerleri.
Bir yerlerde başka bir çocuk oyun oynuyor,
Birazdan gelecek felaketten habersiz,
Sapan yapmış kendine erik ağacından,
Onunla öldürüyor düşünde tüm zalimleri.
Çocuklar var bir yerlerde :
Ağlayan, feryat eden ,
Yetim ve öksüz kalan.
Bir yerlerde çocuklar var:
Kolu ,bacağı kopan : ölmek üzere olan,
Artık nefes almayan.
Bilmem hangi bomba patladı dibinde.
Belki göz yaşını silecek bir annesi, babası kalmadı;
Ama içli içli ağlayışını ben hissediyorum.
Bir vaveyla koparıyor başka bir çocuk.
Parçalıyor bütün örs,üzengi ve çekiçleri.
Sızlatıyor henüz kararmamış tüm kalpleri.
Yakıyor çaresizlik ateşi tüm ciğerleri.
Bir yerlerde başka bir çocuk oyun oynuyor,
Birazdan gelecek felaketten habersiz,
Sapan yapmış kendine erik ağacından,
Onunla öldürüyor düşünde tüm zalimleri.
Çocuklar var bir yerlerde :
Ağlayan, feryat eden ,
Yetim ve öksüz kalan.
Bir yerlerde çocuklar var:
Kolu ,bacağı kopan : ölmek üzere olan,
Artık nefes almayan.
20 Kasım 2017 Pazartesi
GİT
Tüm yoksulluklarım yokluğunun eseri,
Biliyorum yine başlama diyeceksin.
Bilmem kaçıncı başlayışım son bulacak bu sözünle.
Bilmem kaçıncı kez yutkunup, yutacağım söyleyemediğim sözleri.
Git gideceksen hadi koş ona,
Bari senin kalbin hızlı çarpsın, bakma bana.
Benimki durmak üzere zira,
İçinde sen yoksan çarpmaz bir daha.
Hayat bizim gibiler için insafsız ,
Hep en ağır cezayı keser yargısız,
Lakin imtahan bunun adı bütün çabalarım faydasız,
Bırak git hadi konuşmalırım boş ve faydasız.
Git hadi bütün mevsimler gibi,
Git giden her şey gibi , giden herkes gibi.
Tıpkı ölüler gibi git ,
Bir daha asla dönme geri .
Biliyorum yine başlama diyeceksin.
Bilmem kaçıncı başlayışım son bulacak bu sözünle.
Bilmem kaçıncı kez yutkunup, yutacağım söyleyemediğim sözleri.
Git gideceksen hadi koş ona,
Bari senin kalbin hızlı çarpsın, bakma bana.
Benimki durmak üzere zira,
İçinde sen yoksan çarpmaz bir daha.
Hayat bizim gibiler için insafsız ,
Hep en ağır cezayı keser yargısız,
Lakin imtahan bunun adı bütün çabalarım faydasız,
Bırak git hadi konuşmalırım boş ve faydasız.
Git hadi bütün mevsimler gibi,
Git giden her şey gibi , giden herkes gibi.
Tıpkı ölüler gibi git ,
Bir daha asla dönme geri .
16 Kasım 2017 Perşembe
DÖRT MEVSİM
Mutlu olamıyorsun tam üç mevsimdir.
Mesela mutlu edemedi seni;
Lapa lapa yağan kar, kardan adamlar,
Kar tatiliyle çığlık çığlığa karın tadını çıkaran çocuklar.
Mutlu edemedi seni ilkbahar.
Çiçek açan renga renk ağaçlar,
Akan ırmaklar ve yeşeren bozkırlar,
İnsanın içine doğarmışçasına doğan güneş.
Mutlu edemedi yine seni yaz .
Karne tatili , Kuran kursuna giden veletler,
Yada sıcakta serinleten meltemler,
Tadına doyum olmaz açık havada yapılan sefalar.
Umarım mutlu olursun bu sonbahar.
Dökülen yapraklar, soğuyan hava,
Uykuya hazırlanan doğa,
İnşallah mutluluk getirir yağan yamurlar sana.
Mesela mutlu edemedi seni;
Lapa lapa yağan kar, kardan adamlar,
Kar tatiliyle çığlık çığlığa karın tadını çıkaran çocuklar.
Mutlu edemedi seni ilkbahar.
Çiçek açan renga renk ağaçlar,
Akan ırmaklar ve yeşeren bozkırlar,
İnsanın içine doğarmışçasına doğan güneş.
Mutlu edemedi yine seni yaz .
Karne tatili , Kuran kursuna giden veletler,
Yada sıcakta serinleten meltemler,
Tadına doyum olmaz açık havada yapılan sefalar.
Umarım mutlu olursun bu sonbahar.
Dökülen yapraklar, soğuyan hava,
Uykuya hazırlanan doğa,
İnşallah mutluluk getirir yağan yamurlar sana.
19 Ekim 2017 Perşembe
ANLAMSIZ ŞİİR
Zihnim fırtınalı bir deniz,
Güneşi hiç açmayan ;durulmayan.
Kalbim yorgun ,hüzünlü , sevgisiz
Görev icabı çarpmakta; heyecansız ve hissiz.
Umut yok ufukta ,
Hayaller ise birer birer yıkılmakta.
Gerçekler mahalledeki zorba çocuklar gibi,
Köşeye sıkıştırıp dövüyorlar zayıf kimliğimi.
Kaç kere denedim kalkmayı bir bilsen,
Ama kalkamıyorum düştüğüm yerden.
Kötü dostum sigara anlıyor ki beni,
Bu yüzden bırakmıyor ellerimi.
Allahım bu nasıl bir imtihan?
Hiçlik olmalı galiba imtihanımın adı.
Elbette kaçtım hür sanıldığım bu şatafatlı zindandan,
Lakin kader denen gardiyan beni yeniden attı.
Güneşi hiç açmayan ;durulmayan.
Kalbim yorgun ,hüzünlü , sevgisiz
Görev icabı çarpmakta; heyecansız ve hissiz.
Umut yok ufukta ,
Hayaller ise birer birer yıkılmakta.
Gerçekler mahalledeki zorba çocuklar gibi,
Köşeye sıkıştırıp dövüyorlar zayıf kimliğimi.
Kaç kere denedim kalkmayı bir bilsen,
Ama kalkamıyorum düştüğüm yerden.
Kötü dostum sigara anlıyor ki beni,
Bu yüzden bırakmıyor ellerimi.
Allahım bu nasıl bir imtihan?
Hiçlik olmalı galiba imtihanımın adı.
Elbette kaçtım hür sanıldığım bu şatafatlı zindandan,
Lakin kader denen gardiyan beni yeniden attı.
12 Eylül 2017 Salı
GECE
Merhaba gece,
Çok uzun zamandır yalnız kalmıyoruz.
Halbuki eskiden her gün başımı yastığa koyunca buluşurduk.
Neyse bu sefer de uykusuzluktan sebep sana sarıldım işte,
Zaten sarılacak kimim kaldı ki kadim dostum.
Boş ver oraları sana anlatacağım çok şey var,
Dur önce bir sigara yakayım ,
Sen olursun da sigara olmaz mı?
Birazdan yalnızlık da çıkar gelir ;
Kardeşim uyuyunca ve O birazdan uyur.
Aslında kim olursa olsun O hep yanımda,
Kocaman kalabalıklarda da.
Sen, ben, yalnızlığım, sigara ve bir kitap tatile mi çıksak?
Şöyle bir deniz kenarı felan ne iyi olur .
Ben kaçmak istiyorum aslında kimseye anlatma ,
Kimden mi ?
İnsanlardan işte.
Ben ömür boyu sizle yaşamak istiyorum ,
Annem babam başka şeyler istiyor .
Şey bu arada gece O... O evlendi.
Canım çok yanıyor .
Ne zamandır sende ağlamak istiyordum ,
Bu çok iyi oldu müsadenle iki damla göz yaşı dökeceğim.
Kadınlar gece kadınların hepsi canavar olmalı .
Tabi anne olana kadar anneler farklı.
Oh be sonunda ağladım işte ,rahatladım.
Kim çıkarmış şu erkekler ağlamaz yalanını ?
Ben güçsüz bir erkek miyim ,yoksa tüm erkeler mi rol yapıyor bilmiyorum;
Ama ben çok ağlıyorum O... O girince aklıma .
Kalbim sızlıyor ve ağlıyorum .
Sanırım onu çok seviyordum .
Kalbimi çıkarıpta atamıyorum.
Unutmak istiyor ve unutamıyorum.
Başaramıyorum yaşamayı , aynı zamanda ölemiyorum.
Bom boş anlamsız ,amaçsız , serseri mayın gibi ;
Bir yere denk gelip patlayamıyorum .
Allahtan umut kesilmez diyor dilim,
Lakin umutsuz yaşıyor kalbim .
Hadi gece götür beni uykuya bari rüya görelim.
17 Ekim 2016 Pazartesi
ZULÜM
Zulüm çığlık çığlık büyüyor,
Bir çığlık ki kimse duymuyor.
Ölüm küçücük bedenleri alıp giderken,
Zalim zulmüyle abad oluyor.
İnsanlık sağır , kör ve dilsiz;
İnsanlar her şeyden habersiz.
Zalim çığırtkan ve insafsız,
Mazlum sessiz ve kimsesiz.
Zulüm oyuncak dağıtıyor insanlığa,
İnsanlar pahalı oyuncaklarına dalınca,
Zulüm karanlığı yayıyor genç dimalara ,
Mazlum kalıyor yine kör karanlıklarda.
Zulmün olduğu yerde çocuklar koca adamdır,
Ya şehittir çocuklar orada yahut savaşcı.
Çocukların sapan taşları korkutur zalimleri,
Zalimler bu yüzden öldürür çocukları.
Sessiz kaldıkça zalime dünya bitmeyecek bu sancı.
Bir çığlık ki kimse duymuyor.
Ölüm küçücük bedenleri alıp giderken,
Zalim zulmüyle abad oluyor.
İnsanlık sağır , kör ve dilsiz;
İnsanlar her şeyden habersiz.
Zalim çığırtkan ve insafsız,
Mazlum sessiz ve kimsesiz.
Zulüm oyuncak dağıtıyor insanlığa,
İnsanlar pahalı oyuncaklarına dalınca,
Zulüm karanlığı yayıyor genç dimalara ,
Mazlum kalıyor yine kör karanlıklarda.
Zulmün olduğu yerde çocuklar koca adamdır,
Ya şehittir çocuklar orada yahut savaşcı.
Çocukların sapan taşları korkutur zalimleri,
Zalimler bu yüzden öldürür çocukları.
Sessiz kaldıkça zalime dünya bitmeyecek bu sancı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)