Beklerken yorgun düştüm.
Her kapı çaldığında,
Senin gelme ihtimalini bıraktım kenara,
Artık gelme lütfen .
Her yolculukta sen çıkarsın diye karşıma,
Saçlarımı taramaktan da vazgeçtim.
Çıkmayacaksın karşıma belli,
Artık karşıma çıkma lütfen.
Yürürken arkamdan seslenirsin diye,
Hep arkama bakarak yürürdüm ben.
Bu yüzdendir menzilime hiç ulaşamayışım.
Beni görsende seslenme artık lütfen.
Bir gün yanlışlıkla dahi olsa beni ararsın diye,
Hep açık tutardım telefonumu.
Akşamları kapatıyorum artık onuda.
Arama lütfen.
Bir gün çıkar gelirsin diye,
Geçici sevdalara hiç meyil vermedim.
Sana hiç ihanet etmeden çıkmak için karşına.
Bundan sonra sadakat bekleme benden.
Geçti her şey gelme lütfen .
14 Haziran 2019 Cuma
11 Şubat 2019 Pazartesi
HİÇ
Ait olamıyorum hiç bir yere
Ve de hiç kimseye .
Birilerinin beni sevdiğini sanıyorum ,
Tam ait oldum derken birilerine,
Öyle olmadığını anlıyorum .
Bu yüzdendir kalbimde bulunan kırıklar ,
Tam sardım zannediyorum ama saramıyorum .
Bu yüzdendir hayallerimdeki yıkıklar,
Onardım sanıyorum ama yapamıyorum.
Ne yanlış yaptım diye sorarken kendime,
Çok sevmekten başka bir yanlışımın olmadığını görüyorum.
İşte bu yüzden kimsenin olmadığı bir yere gitmek istiyorum.
Hiçlik bu dünyanın ta kendisi yaşayan için,
Hiç olmak zordur öğreniyorum.
Sıradan bir insan olduğunu bilmek tahmmül edilemez bir acı ,
Figüranlar ne hissediyor şimdi anlıyorum .
Öğreniyorum dünyanın tek bir merkezinin olmadığını ,
Öğreniyorum bilerce dünya olduğunu dünyada ,
Hiç birisinin içinde ben yokum bunu biliyorum.
Ben var olmayı başaramıyorum,
Ama hiçliği öğreniyorum.
Mesela akıp giderken her şey ,
Olduğum yerde kalabiliyorum .
Göçmen kuşlar gibi uçmak istesem de
Zalim bir sahibin kafesinde ait olamadan yaşıyorum.
Ne bir yuva kurabiliyorum bir gönüle
Ne de uçabiliyorum özgürlüğe ,
Bir hiç gibi yaşıyorum.
Ve de hiç kimseye .
Birilerinin beni sevdiğini sanıyorum ,
Tam ait oldum derken birilerine,
Öyle olmadığını anlıyorum .
Bu yüzdendir kalbimde bulunan kırıklar ,
Tam sardım zannediyorum ama saramıyorum .
Bu yüzdendir hayallerimdeki yıkıklar,
Onardım sanıyorum ama yapamıyorum.
Ne yanlış yaptım diye sorarken kendime,
Çok sevmekten başka bir yanlışımın olmadığını görüyorum.
İşte bu yüzden kimsenin olmadığı bir yere gitmek istiyorum.
Hiçlik bu dünyanın ta kendisi yaşayan için,
Hiç olmak zordur öğreniyorum.
Sıradan bir insan olduğunu bilmek tahmmül edilemez bir acı ,
Figüranlar ne hissediyor şimdi anlıyorum .
Öğreniyorum dünyanın tek bir merkezinin olmadığını ,
Öğreniyorum bilerce dünya olduğunu dünyada ,
Hiç birisinin içinde ben yokum bunu biliyorum.
Ben var olmayı başaramıyorum,
Ama hiçliği öğreniyorum.
Mesela akıp giderken her şey ,
Olduğum yerde kalabiliyorum .
Göçmen kuşlar gibi uçmak istesem de
Zalim bir sahibin kafesinde ait olamadan yaşıyorum.
Ne bir yuva kurabiliyorum bir gönüle
Ne de uçabiliyorum özgürlüğe ,
Bir hiç gibi yaşıyorum.
GONCA GİDERKEN
Gonca da gitti benden ,
Ben gidemedim diye ona.
Bekler sandım ama ,
Beklemekten yorulduğu belli.
O da malup düşmüş beyazın sevdasına ,
O da gitti arkasına bile bakmadan.
Ben yine bir dipsiz boşlukta kaldım ,
Bu duyguyu daha önce de yaşadım.
Biliyorum geçecek ama geçmeyecek.
Sızlayacak derinden, derinden.
Hazan olacak bir kez daha ömrüm.
Artık bırakıyorum pes,
Sevmeyeğim bir daha kalbim sana söz.
Ben gidemedim diye ona.
Bekler sandım ama ,
Beklemekten yorulduğu belli.
O da malup düşmüş beyazın sevdasına ,
O da gitti arkasına bile bakmadan.
Ben yine bir dipsiz boşlukta kaldım ,
Bu duyguyu daha önce de yaşadım.
Biliyorum geçecek ama geçmeyecek.
Sızlayacak derinden, derinden.
Hazan olacak bir kez daha ömrüm.
Artık bırakıyorum pes,
Sevmeyeğim bir daha kalbim sana söz.
1 Ekim 2018 Pazartesi
GONCA
Sana kal demedim Gonca.
Çünkü kal dediklerim hep gittiler.
Ben galiba sonbahara benziyorum,
Bütün çiçekler bende yaprak döktüler,
Ve bir tebessüm benim yanımda somurtuşa dönüştü.
Ruhlar yanımda ölürken başka eller de can buldular,
O yüzden beni sev demiyorum sana Gonca.
Beni sevmesini istediklerimin tamamı,
Evet tamamı,
Benden nefret ederek gittiler yine benden.
Bencil ve kibirli bir adamım ben,
Ahşap merdivenleri hiç sakalımla silemedim,
Bu yüzden öfkemi de kibrimi de yenemedim.
Kuruyup giderken çiçekler,
Onları yeşertecek tek damla su veremedim,
Çiççeksiz kurak topraklara benzer yüreğim.
Ben çirkin bir adamım Gonca.
Tıpkı kalbime benzerim.
O sebepten özgüvensiz utangaç bir adamım.
Bu nedenledir sana gelemeyişim.
Bak her şeyi açık açık anlattım sana,
Seveceksen gel sarıl bana.
Hayatımı varım seninle paylaşmaya,
Ama dedikoducu teyzeler yakıştıramaz seni bana,
Hem düğün fotoğraflarında da yakışıklı çıkmam yanında,
Yine de seveceksen koş sarıl bana Gonca.
Çünkü kal dediklerim hep gittiler.
Ben galiba sonbahara benziyorum,
Bütün çiçekler bende yaprak döktüler,
Ve bir tebessüm benim yanımda somurtuşa dönüştü.
Ruhlar yanımda ölürken başka eller de can buldular,
O yüzden beni sev demiyorum sana Gonca.
Beni sevmesini istediklerimin tamamı,
Evet tamamı,
Benden nefret ederek gittiler yine benden.
Bencil ve kibirli bir adamım ben,
Ahşap merdivenleri hiç sakalımla silemedim,
Bu yüzden öfkemi de kibrimi de yenemedim.
Kuruyup giderken çiçekler,
Onları yeşertecek tek damla su veremedim,
Çiççeksiz kurak topraklara benzer yüreğim.
Ben çirkin bir adamım Gonca.
Tıpkı kalbime benzerim.
O sebepten özgüvensiz utangaç bir adamım.
Bu nedenledir sana gelemeyişim.
Bak her şeyi açık açık anlattım sana,
Seveceksen gel sarıl bana.
Hayatımı varım seninle paylaşmaya,
Ama dedikoducu teyzeler yakıştıramaz seni bana,
Hem düğün fotoğraflarında da yakışıklı çıkmam yanında,
Yine de seveceksen koş sarıl bana Gonca.
17 Ağustos 2018 Cuma
ANLAMSIZ ŞİİR II
Öfke kollarımdan , ellerime yürüyor.
Bir hayat ki tatsız, sonu gelmiyor.
Artık bozuk plak gibi söylemlerim,
Tekrar etmekten öte gitmiyor.
Yol bozuk sanırım ileri gitmiyor..
Tıkıldığım bu mahpusta ,özgürlük imkansız.
Romantik düşüncelerim, gerçeğe malup.
Hayat denilen emanet kum saati misal.
Kafamdaki kaos durulmuyor.
Kavgalarımın hepsi boşa.
Yok olup gideceğim, tüm ateşli devrimciler gibi;
Yalnız, malup ve bir hiç olarak.
Ölümü kaldırır belki? bir kaç öğrenci.
Fikirlerim kalır belki, geride malup zihinlerde
Hoca nasıl bilirsiniz diye sorunca:
Dünyayı değiştirmeye geldi ,dünyada değişip gitti desinler
Ah ne kadar acı...
Bir hayat ki tatsız, sonu gelmiyor.
Artık bozuk plak gibi söylemlerim,
Tekrar etmekten öte gitmiyor.
Yol bozuk sanırım ileri gitmiyor..
Tıkıldığım bu mahpusta ,özgürlük imkansız.
Romantik düşüncelerim, gerçeğe malup.
Hayat denilen emanet kum saati misal.
Kafamdaki kaos durulmuyor.
Kavgalarımın hepsi boşa.
Yok olup gideceğim, tüm ateşli devrimciler gibi;
Yalnız, malup ve bir hiç olarak.
Ölümü kaldırır belki? bir kaç öğrenci.
Fikirlerim kalır belki, geride malup zihinlerde
Hoca nasıl bilirsiniz diye sorunca:
Dünyayı değiştirmeye geldi ,dünyada değişip gitti desinler
Ah ne kadar acı...
28 Haziran 2018 Perşembe
KALK AYAĞA
Uykun ümmetin uykusu kadar ağır,
Düşlerin hep toz pembe.
Yaşanmamış hayallerin peşinde,
Heba etme ömrünü artık kalk ayağa.
Herkesin umutları var senin umutların tek değil.
Gördüğün düşlerin hiçbiri gerçek değil.
Öfken kızgınlığın kendine bir başkasına değil.
Yılmışlıktan kurtul gayrı kalk ayağa.
Var yaşanmamış sevdan kursağında kalsın.
Hayallerin yıkılıp bir bir gemilerin batsın.
Bırakma ki umutsuzluk benliğini sarmasın.
Umut dolu günler için haydi kalk ayağa.
Sen karanlık gecelrin parlayacak yıldızı,
Yıkılmış hayalleri yeniden inşa edecek mimar,
Yetmez mi bu kasvet dolu günler bu derin efkar?
Efkarını yen, hadi kalk ayağa.
Düşlerin hep toz pembe.
Yaşanmamış hayallerin peşinde,
Heba etme ömrünü artık kalk ayağa.
Herkesin umutları var senin umutların tek değil.
Gördüğün düşlerin hiçbiri gerçek değil.
Öfken kızgınlığın kendine bir başkasına değil.
Yılmışlıktan kurtul gayrı kalk ayağa.
Var yaşanmamış sevdan kursağında kalsın.
Hayallerin yıkılıp bir bir gemilerin batsın.
Bırakma ki umutsuzluk benliğini sarmasın.
Umut dolu günler için haydi kalk ayağa.
Sen karanlık gecelrin parlayacak yıldızı,
Yıkılmış hayalleri yeniden inşa edecek mimar,
Yetmez mi bu kasvet dolu günler bu derin efkar?
Efkarını yen, hadi kalk ayağa.
18 Haziran 2018 Pazartesi
DÜŞ
İnsanın düşleri olmalı.
Gördüğü zaman mutlu olacağı,
Sığındığı ufacık bir dünya;
Ona koştuğu,Onu bulduğu.
Gerçek olan acı verendir.
Kaçacak bir delik ararsın,
Yada bir battaniye altı,
Hiç bir şey bulamazsan düşlerine kaçarsın.
Bazıları düş görmek için uyur,
Kimileri düşünü ayakta görür.
Düşler ona kavuşmanın yoludur,
Aşıklar düşlerinde maşuklarını görür.
Fakirler düşlerinde zengin olur,
Aç olan karnını düşünde doyurur,
Çirkin kendini güzel görür,
Mazlum zalimden hakkını düşünde alır.
Ben de düşler görürdüm eskiden,
Hayata dair umutlar biriktiricek kadar gençken.
Mesela bir gülüş görürdüm ,
Bütün gülümsemelerin içten olduğunu zannederken.
Artık düş de göremiyorum ,
Ne yatakta ne ayakta.
Şimdi kabuslar görür oldum ,
Hem yatakta hem hayatta.
Gördüğü zaman mutlu olacağı,
Sığındığı ufacık bir dünya;
Ona koştuğu,Onu bulduğu.
Gerçek olan acı verendir.
Kaçacak bir delik ararsın,
Yada bir battaniye altı,
Hiç bir şey bulamazsan düşlerine kaçarsın.
Bazıları düş görmek için uyur,
Kimileri düşünü ayakta görür.
Düşler ona kavuşmanın yoludur,
Aşıklar düşlerinde maşuklarını görür.
Fakirler düşlerinde zengin olur,
Aç olan karnını düşünde doyurur,
Çirkin kendini güzel görür,
Mazlum zalimden hakkını düşünde alır.
Ben de düşler görürdüm eskiden,
Hayata dair umutlar biriktiricek kadar gençken.
Mesela bir gülüş görürdüm ,
Bütün gülümsemelerin içten olduğunu zannederken.
Artık düş de göremiyorum ,
Ne yatakta ne ayakta.
Şimdi kabuslar görür oldum ,
Hem yatakta hem hayatta.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)